
Muslim Ferli
8 May 2023
Muslim Ferli
Simurg, yani diğer adıyla Zümrüd-ü Anka kuşundan Pers mitolojisi,diğer Doğu mitoloji ve
efsanelerinde de bahsedilmektedir. Türk mitolojisinde ‘Tuğrul kuşu’, eski Mısır mitolojisindeki Feniks (Phoenix ) diye geçer.
Mistik kuş Simurg, Fars sanatında kuş şeklinde, kanatlı dev bir yaratık olarak resmedilmiştir. İran efsanesine göre, bu kuş o kadar yaşlıdır ki dünyanın yıkılışına üç kez tanık olmuştur.
Bir antik İran tanımında ise, kendisini alevler kaplayana kadar 1700 yıl yaşadığından, ölümsüz olduğundan ve Bilgi Ağacı’nda bir yuvası olduğundan bahsedilmiştir.
Sasani Persler Simurg’un yere bereket bahşedeceğine ve dünya ile göğün arasındaki birliği sağlayacağına inanırlardı.
Efsaneye göre, kuşların hükümdarı olan, her şeyi bilen Simurg Kaf Dağı’nın tepesinde, bilgi ağacında yaşar, öleceğini hissettiği zaman ağaç dallarına yuvasını yapar, Güneş dalları yaktığında da dallarla birlikte yanar ve küllerinden yeniden doğarmış.
" Yak kendini,yak tüm bildiğinle.
Sil benliğini ta baştan kor ateşinle.
Yarat kendini yeniden saf özünle.
Henüz küllenmemiş közünle."
Bütün kuşlar, Simurg’un bilgeliğine inanır, işler ters gittikçe Simurg’un onları kurtaracağını düşünür, onu bekler dururlarmış. Ancak içlerinden onu gören olmamış, bir süre sonra kuşlar da ondan umudu kesmişler. Ta ki kuşlardan biri uzak bir ülkede Simurg’un kanadından bir tüy bulana kadar.
Onun var olduğuna inanan bütün kuşlar toplanmış ve Simurg’u bulup yolunda gitmeyen şeyler için ondan yardım istemeye karar vermiş.
Ancak Simurg’un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı’nın tepesindeymiş, üstelik oraya varmak için her birinde gizlenmiş ayrı bir duygu ile birlikte her biri diğerinden daha çetin yedi farklı dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş, İstek, Aşk, Cehalet, İnançsızlık, Yalnızlık, Dedikodu,Ben Vadisi.
"Uzak görünse de menzil karşıdan.
Sen aç kanatlarını göklere havalan.
Süzülerek yedi vadi ve ovalardan.
Yüksek kayalardan, yüce dağlardan."
Kuşlar hep birlikte göğe doğru uçarak yolculuklarına başlamışlar. İsteği ve azmi az olanlar yolda birer birer dökülmüş. Vadilerden geçerken yorulanlar, düşenler, vazgeçenler olmuş.
"Aç kanatlarını gökyüzüne sarılarak.
Bırak rüzgara sımsıkı tutunarak.
Aşkla kanat çırparak.
Eşsiz bilgelikle yol alarak."
Önce Bülbül, güle aşkını hatırlayıp "o üzülürse ben ölürüm" demiş ve hasretinden geri dönmüş. Oysa güle olan hasreti artık hiç bitmeyecekmiş.
Papağa ;"tüylerim çok güzel benim, bu kadar uçmak onları eskitir, ben kıyamam tüylerime" demiş, uçmayı bırakmış. Ve güzel tüyleri sebebiyle hep kafeslere kapatılmış, kafeslerde ömür tüketmiş.
Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamış.
Baykuş yıkıntılarını özlemiş.
Balıkçık kuşu bataklığını…
Her vadide bir duygu tuzağı bazı kuşları yolculuktan vazgeçirmiş, geri döndürmüş. Vadiler üzerinden
uçtukça kuşların sayısı giderek azalmış. Kaf Dağı’na vardıklarında geriye otuz kuş kalmışlar. Bakmışlar ne Bilgi ağacı var ne de SİMURG...
"Vazgeçti Bülbül yolculuktan.
Güle olan aşkından.
Vazgeçti Kartal.
Göklerde tahtına olan bağından.
Vazgeçti otuzu hariç, diğerleri.
Anlamsız dedikleri bu yolculuktan.
Anlamışlar ki aslında gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculukmuş. Kurtarıcı bilge kuş, bu yedi vadiyi
geçen kuşmuş ve anlamışlar ki;Her biri bir "SİMURG"muş!
"Ey kendini bilmek için yola çıkan.
Küllerinden yeniden doğan.
Bir An’da sen olursun daha bilge.
Bilge olan Simurg’tan.
Kaf dağında Zümrüd-ü Anka’dan.
Farkına varıp haz alaraktan
Senden sana olan bu yolculuktan."
Uykudan uyananlara,kendi hikayelerini yeniden yazmak isteyenlere ve farkına varıp küllerinden
yeniden doğmak, içindeki gizli saklı cevheri keşfetmek ve özünü tanımak için yollara çıkanlara
Simurgun efsanesini kısaca şöyle tekrar hatırlatmak istedim.
Yollarınız ışık olsun, ışık olun, ışık saçın.
Not: Şiir Simurg Uyaniş Efsanesi , Müslim Ferli